logo

İstoç 21 Ada No: 57 - 59
Mahmutbey / İSTANBUL

0212 659 91 48 pbx

bilgi@tukid.org

Kaz Dağları'nda Bir Anka Kuşu, Ayşın Aksu

Kaz Dağları'nda Bir Anka Kuşu, Ayşın Aksu

TÜKİD
Kaz Dağları'nda Bir Anka Kuşu, Ayşın Aksu

KAZ DAĞLARI’NDA
BİR ANKA KUŞU; AYŞIN AKSU

"Büyük şehirlerin stresli, mutsuz, kalabalık ortamından kaçıp Ege’nin küçük,
şirin bir sahil kasabasında yaşamak çoğumuzun hayalidir. Anka Atölye’nin
sahibi Ayşın Aksu bu hayali gerçekleştirenlerden… Ayşın Hanım; deniz kokan,
insanın içini ısıtan renkli detaylarla dolu hikâyesini anlatıyor…
Yeşil güzel bir vadiden Edremit Körfezi’ne bakan Kaz Dağları’nda usta
sanatçı Tuncel Kurtiz’in yaşadığı ve kabrinin yer aldığı köy olarak da bilinen,
yerel halkın büyük bir kısmının geçimini zeytincilikle sağladığı Çamlıbel,
sakin ve içten bir Kuzey Ege Köyü. Bölgenin son yıllarda keşfedilmesiyle
birlikte artan popülaritesi ve ziyaretçi sayısı, konaklama tesislerinin
artmasına yol açsa da, köy doğallığını korumaya devam ediyor"
 
Köyün hemen girişinde sizi büyük şehirlerde yaşayan hemen hemen herkesin hayalini kurduğu, Ege’nin bir sahil kasabasına yerleşme fikrini hayata
geçiren sevgili Ayşın Aksu’nun Anka Atölyesi karşılıyor. O hayalini gerçekleştiren güçlü bir kadın. Kazdağları’nın en güzel köylerindenbiri olan Çamlıbel’e gelişi, yeni bir hayata başlamak isteyenler için ilham kaynağı. Ayşın Aksu, İstanbul’da uluslararası kara nakliyeciliği ve kamyon lastik ithalatı yapan firmalarda uzun yıllar yönetici olarak çalışmış.
 
Büyükşehirde yaşamanın stresi, iş yaşantısının yoğunluğu, doğaya özlem gibi olumsuzluklardan şikâyet etmekle kalmamış, nasıl bir hayat istediğinin farkına
vararak hiç korkmadan sıfırdan başlamış. Gittiği yere pozitif enerjisini de götüren Aksu’nun güler yüzü, bölge hakkındaki detaylı bilgisiyle birlikte atölyede tamamı
el emeği olan ürünlere bayılacaksınız.Sabahın erken saatlerinde güne başlayan ve gün boyu el emeğini sanata dönüştüren Aksu, 2015 Kasım’ında yerleştiği Kuzey Ege’deki bu atölyeyi 2018 Mart’ında açmış. Enerjisi ve hoşsohbeti ile çevresine ışık saçan ve yüzlerde tebessüme sebep olan bu hanımefendinin
atölyesini ziyaret ettiğimizde bizleri çok güzel karşıladı.
 
İğne ipliğe 43 yaşında dokundu Sigarayı bıraktıktan sonra, 43 yaşına kadar hiç eline almadığı iğne ipliği, eline değdiği o ilk günden beri bir daha hiç bırakamadığını söylüyor. Görüşleri güzel, zevkleri ince, üstelik insan ilişkilerinde çok başarılı. Çünkü kalple yaklaşıyor herkese ve empati yapmayı da çok iyi biliyor. İlişkilerine önem ve değer veren Ayşın Aksu, atölye açılmadan önce ve sonra, yola birlikte çıktığı iş partnerlerinden hiç kopmamış. Yıllardır aynı kumaşçı, kırtasiyeci,
ozalitçi, aksesuarcı, hobi malzemecisi ile çalıştığını belirtiyor ve ekliyor; “Böylelikle benim ne zaman hangi ürün için neye ihtiyacım olduğunu kısa sürede hemen anlayıp anında çözüm üretebiliyoruz. Bu da hem işimin kalitesine hem de zamanlamasına yansıyor.”
 
Köyde yeni projeler
 
Aksu; “Bana ne yapacaksın orada, diyen çok oldu ancak ben hep şöyle düşünürüm, gittikleri yerin enerjisini yükseltmek insanların kendi elindedir. Köydeki dernek ile birlikte köyde antika pazarını başlattık. Ayvalık’tan sonra bölgedeki en büyük antika pazarı burada bulunuyor. İlk bir ay, çok çaba sarf ettim, sonra ufak tefek kırgınlıklarım oldu, o kırgınlıklar büyümeye başladı, enerjimi kendi atölyeme harcamaya karar verip kendi işime yöneldim. Sezonu çok güzel kapattım. Bu bana
iyi bir moral ve işe daha da sarılmak için sebep oldu” diyor.“İki Kadın Anadolu’da” projesinin Çamlıbel durağında, Armağan Portakal ile kesişiyor Ayşın Aksu’nun
yolu. Armağan ve Banu Tozluyurt “İki Kadın Anadolu’da” için Çamlıbel ve Kaz Dağları’nın bir kısmını yazmaya geliyorlar. Başta bu proje için beraber yola çıktığı kişilerle yolları ayrılınca Ayşın Aksu yılmıyor ve yola birkaç dostunun da desteğini alarak tek başına devam ediyor. “İki Kadın”ı projenin gerektirdiği şekilde
ağırlıyor ve Çamlıbel “İki Kadın” ile sosyal platformlarda başka bir bilinirlik kitlesine ulaşıyor. 
 
  
ANKA ATÖLYE FİRMA SAHİBİ
Ayşın AKSU
 
“Çamlıbel benim vitrinim
 
İki yıl gibi çok kısa bir sürede Çamlıbel ile özdeşleşen bir isim olmayı başaran Aksu, bu konuksever köyün yerlisi sayıyor artık kendini ve
sözlerini şöyle sürdürüyor; “Geldiğiniz yeri beğenerek geliyorsunuz. oranın doğasını, özünü bozmadan adapte olduğunuzda da herkes
size kucak açıyor. Ben bu köye ilk geldiğimde herkese açıkça söyledim; ben artık burada doyacağım, bana sakın dışarıdan demeyin,
ben buralıyım. Evet, buralıyım. Çamlıbel benim vitrinim. Çünkü çok hayalim, çok fi krim var. Çok şeyler yapasım var, yaşama
sevincim var. Atölyem de benim vitrinim, kamuoyu yoklama yeri. İnsanlarla burada alışveriş dışında sohbet etmeyi de çok seviyorum.
Yeni insanlarla tanışmayı, benzer yapıdaki insanları bir araya getirmeyi, güçlenerek ilerlemeyi önemsiyorum. Buraya gelen insanlar
sadece bir köye geldiklerini zannederken birdenbire sofistike bir ortamla, entelektüel bir ortamla karşılaşıyorlar. Bu köyde
yapacak çok şey var. Mesela, atölyemizin ve dükkânların tam karşısında köyün girişini tutan çok büyük ama yarım bırakılmış bir
yapı var. Bina şu an da belediyeye ait. Benim bu bina için çok güzel hayallerim var. Burası belediyenin
bir sanat merkezi olsun, bir konservatuar olsun çok istiyorum. Antikayla tanınmaya başlamış bu köyde şık bir sahaf kafe olsun.
O sahaf kafe döner sermaye gibi konservatuarı beslesin. Bunun gibi birçok hayalim var. İnanıyorum ki hem yönetim hem de bu
bölge için emek veren iş adamları bu konuda destek olacaklardır.”
 


: