Mağaza Tasarımında Son Trend
MAĞAZA TASARIMINDA SON TREND:
DENENMEMİŞİ DENE, YENİLİKLERE AÇIK OL!
PERAKENDE VE GÖRSEL MAĞAZA TASARIM DANIŞMANI
MSGSÜ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ
Öğr. Gör. Pınar SALMAN
"Günümüzde yaşayan hiç kimsenin yaşamadığı, hatta düşünmediği bir dönemi yaşamaktayız, bu yılın Mart ayından beri. Kime sorsam en çok biz
etkilendik diyor ve evet hepsi de haklı. Gıda, tekstil, otomotiv, kırtasiye ve hemen hemen her sektör payına düşen zorlukları yaşadı, yaşıyor ve görülüyor
ki bir dönem daha yaşayacak. Peki perakende de özellikle eğitim ile iç içe olan kırtasiye sektörü bu dönemde neler yaptı, bildiğim ve takip edebildiğim kadarıyla ekonomik olarak güçlü olanlar hazırlık yaptı, okulların açılacağı zamanlara yatırım yaptı, yeni ürünler ekledi çeşitlerine. Bazıları sadece yaşamaya çalıştı, bazıları da bu sektörü bıraktı. Bu konuda yapılan değerlendirmeler, istatistikler hepsi sizde var tekrar etmiyorum ama, istatistik verilerin dışında kalan diğer
yönünü yani tüketici gözüyle bir değerlendirme yapmak istiyorum"
Öncelikle bir üniversite hocası olarak şöyle rahat rahat, uzun uzun kırtasiye alışverişi yapmayı öyle özledim ki. Özellikle tasarımın her dalıyla
ilgili eğitim alan öğrencilerimle kendimizi boyalar, kalemler, çeşit çeşit kağıtlar, defterler, çantalar arasında kaybetmeyi ne çok özledik
anlatamam. Bu günler geçecek ve hepimiz özlemini çektiğimiz malzemelerimize kavuşacağız..
Şimdi sizleri hem görsel tasarım alanındaki, hem de perakende sektöründeki deneyimlerimle gelecek günlere götürmek istiyorum. Bu yazımda perakendenin en önemli bir kaç kavramından ve bu dönem sonrası benim öngördüğüm kırtasiye mağaza konseptinden söz etmek istiyorum.
Bilmemiz gereken ilk kavram ‘’DENEYİMSEL PAZARLAMA’’
yani her kırtasiyede aynı ürünleri çok yakın fiyatlarla bulan müşterilerimiz artık satın alma sürecinde farklı deneyimleri yaşadıkları,
eğlenerek alışveriş yaptıkları ve hep keyifle hatırladıkları mağazalardan / kırtasiyelerden alışveriş etmek istiyor.
Hele geleceğin müşterileri olan küçükler tercihlerini kesinlikle farklı duygu ve deneyimler yaşadıkları mağazalardan kullanıyorlar. Müşteriler
bir kırtasiye deneyiminde ilkin ürünü seçme, satın alma, ödeme, paketleme ve satın alma sonrası hizmetlerin hepsinde sorunsuz bir
alışveriş yolculuğu yapmak ister, sorularının cevabını bilen ve doğru yönlendiren satış elemanları ile neredeyse arkadaş olmak, bir sonraki
alışverişte hatırlanmayı severler.
Alışveriş deneyimini mağaza içi deneyim kadar, kırtasiyedeki ürünlerin marka reklamları, soysal medya etkileşimleri ve hatta çevrimiçi
mağazalardan gelen reklam ve bilgi bombardımanı bile etkiler. Müşterilerimizi kırtasiyemizde değerli hissettirmek, satın alma
yolculuklarını unutulmaz kılmak, ürünlerle temas noktalarında bütünsel bir deneyim sunmak için dikkatlice planlanmış bir görsel
sunum ve deneyim alanları haritası çıkartmamız lazım.
Nasıl mı? Çok kolay. Kırtasiyenizin içinde müşterilerinize satın alma yolculuğunun her aşamasında ilgi alanlarına yönelik kişiselleştirilmiş
deneyimler yaşayacakları mini alanlar yaratın. Fark yaratın!!!
Peki, bu farkı nasıl yaratabilirsiniz? Birkaç örnekleme ile açıklayayım. Mesela;
* Bazı tasarımcılar sadece pastel renkler kullanır, onlara uygun bir sergileme harika olmaz mı?
* Bazı orta yaşlı müşterilerimiz hala basılı fotoğraf albümü hazırlamayı sever, onlara uygun ürün tasarımlarıyla
özel fotoğraf albümü hazırlamaya yönelik bir atölye çalışması yapamaz mıyız?
* Bazı çocuklar alacakları çocuk kitaplarının bir bölümünü kırtasiyenizdeki en iyi hikaye anlatıcısından
dinlese güzel olmaz mı?
* Artık hepimiz kendimiz yapabildiğimiz ürünlere bayılıyoruz, çünkü ürünü oluştururken kendi tasarladığımız,
hayal ettiğimiz ufacık bir ek ile kendimiz için ürünü özelleştiriyoruz, biricik yapıyoruz. O artık
sadece bizim oluyor. Bu bir çeşit yeni lüks anlayışı aslında. Kendi ürünümüzü kendimiz tasarlama
lüksümüz var, hem de bunun için uçuk paralar ödemeden böyle şey lere sahip olmak müşterileri mutlu
etmez mi? Daha ne olsun. İşte tercih edilmenizde başka bir neden.
Sizlere ilham olsun diye verdiğim bu özgün örneklerden yola çıkarak;
1. Kırtasiyenizde müşterilerinizin ürünleri keyifle kullanacağı aktiviteler yapmayı düşünebilirsiniz.
2. Kırtasiyenizde farklı etkinlikler yaparak, müşterilerinizin bazen kendi dostlarıyla, bazen o etkinlikte tanıştığı
kişilerle ortak ilgi alanlarını – hobilerini paylaştığı fırsatlar yaratın. Örneğin Kırtasiyenizin girişindeki
alada bir seramik boyama atölyesi yapabilirsiniz değil mi?
3. Bazen ürünlerini tanıtmak isteyen firmalar bile size farklı etkinlik önerileriyle gelebilir, bu farklı fikirleri en
azından bir dinleyin, belki bazılarını uygulamak sizi unutulmaz kılar.
4. Bazen hepimiz kendimizi şımartmak ister, bunun için büyük paralar ödememize gerek yoktur. Bir
badem şekeri bile bu işi görür yada üzerinde ismimiz yazan farklı bir kalem. Neden siz de müşterilerinize
‘’KENDİNİZİ ŞIMARTMA KÖŞESİ’’ adlı bir köşe ve o köşede onlara sunulacak farklı fikirler düşünmüyorsunuz?
Hatırlıyorum da pandemi öncesi kırtasiye turlarımdan birinde kendime üzerinde PINAR yazan bir not defteri almıştım. Sonra aile
fertlerinin hepsinin ismini aradım bulduklarımı aldım... herkes çok sevdi o deftercikleri...
5. Bunların hepsini ya kırtasiyenizin içindeki bölümlere yayabilir ya da kırtasiyenizin giriş bölümünde
apayrı bir alan yaratabilirsiniz. Kırtasiyenizin büyüklüğü neye olanak tanıyorsa ona göre planlama yaparsınız.
Son olarak bence çok önemli bir konuya dikkat çekmek isterim; bir görsel mağaza tasarımcısı olarak
eskiden benim için çok zor olan bir konuydu mağaza içinde fotoğraf çekmek... En fazla da İtalya’da zorlanırdım mağazalarda fotoğraf
çekerken, hemen kocaman güvenlik görevlileri yanıma gelir, “Yasak!” derdi... Ama ne zaman ‘’özçekim’’ çıktı bu konu da artık ortadan kalktı.
Artık her yerde fotoğraf çekiyoruz, aslında mağazalar bu konuyu kendilerine fırsat olarak kullansalar en etkili reklamları yaparlar.
Neden kırtasiyenizde bir ‘’Özçekim’’ alanı oluştur muyorsunuz? Bir kolonu ayna kaplayın, üzerine kırtasiyenizin
logolarını yapıştırın, çevresine çeşit çeşit ürünler koyun ve müşterileriniz o ürünleri kullanırken’Özçekim’’ yapsın, eğer isterlerse siz
de onların fotoğraflarını çekiverin ne olur? Bunları hem onlar hem siz sosyal medya hesaplarında yayınlarsınız,
ne keyifli bir deneyim.... Güven, değer verdiğimiz deneyimlerin temelidir!!!
Müşterileriniz kırtasiyenizden aldığı ürünlerin kalitesine güvenmeli ama en çok da size güvenmelidir. Sizin
kırtasiyenizde yenilikçi, farklı ve özgün deneyimler yaşayabileceğine inanmalı, hatta bu deneyimlerin tadı
hep damağında kalmalıdır. Hatırlayın ki bu cefa dolu dünyada, insan sefayı nerede bulursa orada
olmak istiyor... yani hem alışveriş etmek hem eğlenmek istiyor, dünya da bunun bir adı bile var Retail – Entertainment = Retailtainment
O zaman hadi bizde Perakende – Eğlence = Perakendelence (*isim hakkı benimdir :) için denenmemişi
deneyelim, yeniliklere açık olalım.